13 Ekim 2014 Pazartesi

Yaşamasın Kötülük!

İyilik yap iyilik bul. Hepimiz hatırlarız o filmi mi değil mi? Küçük çocuk, bir okul projesi sayesinde dünyaya olmasa da şehrindeki insanlara iyilik yapmayı ve karşılığında iyilik görmeyi bir de bunun ne şahane bir şey olduğunu göstermişti. Tam bir amerikan filmi. Hayatımıza savaşları, hastalıkları sokan Amerika bir de hayatımıza filmleri ile umudu da sokuyor. Sonra da bizi o umutla kendi karışık ülkemizde öylece bırakıyor.
Hayır, bu yazının gidişatı son günlerde yaşadığımız şeyler değil. Ben daha özelden bakmak istiyorum bu iyi insan/ kötü insan durumlarına. Japon bilim adamlarının net bir araştırması olmasa da şöyle çevremize baktığımızda kötü insan nüfusunun iyi insan nüfusundan daha fazla olduğunu saniyede anlayabiliriz. Yani bu yazıyı on kişinin okuduğunu düşünürsek en az altımız (ben de dahil) kötüyüz.
Peki kötü insan nedir? Hepimiz bunun hakkında farklı yorumlar yapabiliriz. Örneklemek gerekirse;

- Müslüman olmayan kötüdür, zaten cehenneme de gidecektir.
- İçki içen en kötüdür.
- Kürtler doğuştan kötüdür zaten.
- Ermeniler en kötüsü, onlarınki dölden geliyor.
- Tüm polisler kötüdür.
- Gezici misin? Çok kötüsün.
- AKP'li misin hem kötü hem cahilsin.
- CHP'liysen de hem kötüsün hem de fönlüsün (bu espriyi anlamanızı beklemiyorum, ama bence baya komik)

Japon değilim bilim adamı ise hiç değilim ama yukarıda ki seçeneklerden en az biri sizin için geçerli ise tebrikler kadrolu kötüsünüz.  İçin(m)iz kötü. İnsanları olduğu gibi, doğduğu gibi, inandığı gibi kabul edemiyorusunuz/kabul edemiyoruz. Sonuç olarak da arkadaş ortamlarında "bu dünyaya bir çocuk daha getirmek istemiyorum" diyeceğin(m)iz bir dünyayı kendi ellerinizle yaratıyorsunuz. Yapmayın diyeceğim, zaten bu yazıyıda toplam da 10 kişi okuyacak, yapacaksınız ve yine herşey Amerikan filmilerinde kalacak.
Bu yazının da şarkısı M.J'nin hüzünlü barış şarkılarından biri olamayacak. Canımız ciğerimiz Barış abimizden geliyor; AYI!
Barış Manço - Ayı